23 Ocak 2010 Cumartesi

Gökçe Avcı'nin şiiri (Serap'a Mektuplar)

SERAP'IMMM

Bir Serap gördüm,uzaktan,bir Serap
Tümüyle sessizliği ardına gömen,
Sevgiyi ortaya çıkaran,
Mutluluk göstergesi olan,bir Serap

Artık görmüyor muyum_? - Görüyorum,
Ama daha uzaktan ve başka diyarlardan...

Benim Serap'ım ,
Sessizliği ardına gömerken;
Sessizliğin ardına gömüldü.
Sevgiyi ortaya çıkarayım derken;
Vatan sevgisi uğruna öldü
Mutluluk göstergesi iken;
Şerefsizler yüzünden bizi mutsuzluğa itti.

Şimdi;
Ona kızgın mıyım_? -Asla ,
Kızgın olamam ki o melek oldu...
O kızdığımızı görürse bi daha Nasıl bakarım ona !

Onu seviyorum,Seviyoruz,Seveceğiz sonsuza........... Gökçe Avcı --SerapEser

İçimde Kalırdı..

"KÜRT AÇILIMINA DESTEK VERMEYENLER KİRLİ" diyen Sezen AKSU "CEYLAN ÖNKOL" için şarkı yazarken, Nazan ÖNCEL ağıt yazarken, SERAP için neden tek kelime etmediniz. Neden iki kelam etmekten kaçtınız ?

Serap TÜRK OĞLU TÜRK olduğu için mi ? Kaldı ki KÜRT - TÜRK kimsenin kimseyle bir sorunu yokken bu ayrımı neden yaptınız ? ve sizlere her yolla ulaşmamıza rağmen neden bu ayırıma halen devam ediyorsunuz ???

Neyseeee ... Elbet gün gelecek ben bunları yüzünüze vuracağım !

http://www.diyarbakirmanset.com/kueltuer-sanat/muezik/753-sezen-aksudan-ceylan-cin-ark.html

http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Magazin/2009/11/28/nazan_oncel_ceylana_agit_yakti

22 Ocak 2010 Cuma

Miraç'dan Gül Yüzlü Melek Kız'a (Serap'a Mektuplar)

Okuldayım..Ders Din Kültürü,konu ölüm ve ahiretti.Hiç başıma gelebileceğini düşünmeden yarım kulakla dinliyordum hocayı..sıkıldım bir ara,sıranın altından telefonuma baktım."Bir mesaj alındı" yazıyordu."Şirinem kötü haber tez ulaşırmış *eksik yazı var* "Devamı açılmadı mesajın günlerce.Keşke en başıda açılmasaydı.Hiç tamamlamak zorunda kalmasaydım o eksik yazıyı...

Durdum..Sonra biraz daha durdum...Sonra saate baktım.on ikiyi üç geçiyodu.Öğle ezanıydı okunan.Yarın senin cenazen için okunacak olan öğle ezanı.ilk kez bi öğle ezanı bu kadar derinden etkiledi beni,ölüm en soğuk haline bürünüp tekrar karşıya karşıya bıraktı kendisiyle.

17'ydin sen..Benle yaşıt...Benim gibi annen,baban,abilerin vardı.Sonra biçok arkadaşın,sevenlerin..Belki dersleri asmıştın sende,hayaller kurmuştun,belki aşık olmuştun,olur olmaz ağlamıştın belki,belki gülme krizlerine girmiştin...17 seneye neleri sığdırabilrsen sığdırmıştın...Ya 17 seneye sığdıramadıkların... ? Sahi,doya doya vakit geçirmiş miydin sevdiklerinle ? Dersleri doya doya asmış mıydın ? doya doya aşık olup,doya doya gülüp,doya doya ağlamış mıydın ? Hiç tanışamayacağın bir ünlüye hayran olmuş muydun ? Sonra o çok sevdiğin yemeği doya doya yiyebilmiş miydin.. ?Doymuş muydun Serap..? Sana doyamayanlara,anana,babana sen doymuş muydun...?

Sen hastanede yatarken,ben seni düşünürdüm Serap..Mesela yüzünü tahmin ederdim,nasıl birisindir acaba diye.Büyük ihtimalle abine benziyor olmalıydın.Ağlatılmadan önce sende onun gibi çok güler miydin Serap,çok güldürür müydün...?

Sonra hayal kurardım Serap...Sen hastaneden çıkıp eski sağlığına kavuşucaktın,sonra biz tanışıcaktık,sonra arkadaş olucaktık,hatta çok sevecektik birbirimizi..Bu hayale öyle kaptırmıştım ki kendimi,seneye İstanbul'a gelicem face-best buluşması olucak,sende aramıza katılıcaksın,güzel anlar geçiricez birlikte diye düşünüp dururdum..

Sen gittin ya..Benimde hayallerim yarım kaldı Serap.Aşık olduğum o şehirden nefret ettim seni aldı diye.Otobüse binemedim.Yüzünü,yüzüm sandım günlerce.Seni gördüm baktığım her aynada,her gölgede..Sonra sarsıldım Serap..Sonra yine..Ve sonra yine..Gittin,ama bitmedin sen.Bitmeyeceksinde Serap.Seninle hiç arkadaş olamasakta,hiç paylaşımda bulunamasakta,sen hep benim sol yanımda kalacaksın.Biliyorum şu an kabrin bir cennet bahçesi kadar rahat ve huzurlu.Biliyorum,senin çektiğin acılarla birlikte zaten az olan günahların sıfırlandı ve oraya bir melek olarak gittin.Bizi oralarda biryerlerden izliyorsan,görüyorsundur.Bizler ağlayıp sızlanırken bir yandan da içten içe senin şehadet mertebesine ulaştığını,Dünya'daki acılarından uzaklaşıp sonsuz ve eşsiz güzelliklerle dolu bir aleme gittiğin için seviniyoruz...

Acılar gerçekmiş Serap..Gerçekler acı..Bunu bu aralar daha iyi anladım..Daha neleri anladım bir bilsen...Keşke anlamasaydım Serap.Keşke ağlamasaydın..Sonra keşkelerle dolu seni geri getiremeyecek birsürü cümle daha...Cümle kurmakta boş ve anlamsızlaşıyor bi süre sonra..Söz bitiyor..Sözün bittiği yerden gül yüzlü kıza selam olsun..Rahat uyu gül yüzlü melek kız...

Miraç'dan Gül Yüzlü Melek Kız'a

"17.01.2010"


Dipnot: Hatalarım varsa affola,niyetim acınızı arttırmak değil,sadece konuşup anlatamadıklarımı,içimden geçenleri yazıya dökmek,paylaşmak istedim...

16 Ocak 2010 Cumartesi

Emel Ersoy'un Serap'a Mektubu

mrh ben emel ersoy 27 yasındayım ve hayatımda ilk defa mektup yazıyorum ve ilk mektubumun bukadar acı olacagını ve aglıyarak yazacagımı hiç düşünemezdım kardesınıze allahtan rahmet sizlerede uzun ömürler vermesını dılerım isterdımkı bu sayfa serap kardesımın üniversite heyecanını ve yeni umutların ve dostlukların baslangıcı gelecege ve ülkesıne nekadar yararlı olabılecegını anlatan ve özellıkle kendı benlıgıyle bızlere duyuran bı sayfa olmasını dilerdim ve bız ona mektup yazsaydık basarılar serap hersey gönlünce olsun o güzel yüzün solmasın deseydık bunu kendısıne deseydık ama ne acıki yaşama hakkı olmayan varlıklar şuan nefes alıyo ve hiç birşey olmamış gıbı bır can yada canlar gitmeyecekmiş gibi uzaktan seyredebiliyorlar öfkelıyım hergün gün geçtıkce öfkelenicem.Hiçbir şekılde insan ayırt etmezdım rahmetlı babam bize bunu ögrettı ama bu kişi ve kişilere insan denmez denemez insanlık savunmasız sivil insanlara zarar vermek değil hersey ortada ve biz onlardan öc almıyoruz olan canlarını yitirene oluyo şuan içim okadar çok acıyorkı ama bu duygusal bir acı değil sadece serabı ve serab gibi olan kardeslerımızın intıkamını birebir alamamak kusurum olduysa afola allah tüm sevablarımı kardesıme versin.......

15 Ocak 2010 Cuma

Serap'a Mektuplar

Hayalden de öte SERAP oldu.
Daha 17'sindeydi.
Artık hep 17'sinde kalacak.
Alçakça haince bir saldırı sonucu verdiği yaşam mücadelesi ona ağır geldi. Kaldıramadı bu yükü.
O giderken yüzündeki son gülüşü kaldı gözlerimin önünde.
Ve hayalleri.
Okuyacaktı o.
Diri diri yandı ama o an bile "ağabey ben bu sene sınava girecektim, hayallerim yandı" dedi.
Hayallerinin yandığına üzülüyordu ama, içten içe yanan bedeninin farkında değildi.

O benim kardeşimdi. Ben gibi hep sözünde dururdu. "Bir ay sonra çıkacağım, herkes beni konuşacak" diyordu. Sözünde de durdu benim çiçeğim.

1 ay sonra çıktı herkes tüm Türkiye onu konuştu. Giderken bile sözünde durmak çok yakıştı sana meleğim.

Çoğunuzun Serap'ı tanımadığını biliyorum. O'nu kendi kardeşiniz, arkadaşınız gibi benimsediğinizi bildiğim gibi.

Serap' a yazmak istediğiniz mektupları aşağıdaki mail adresine gönderebilirsiniz. Emin olun ki hepsi Serap'a ulaşacaktır.

Tıpkı bu gün Serap'ın mezarını ziyarete gittiğimde O'nu hiç tanımayan İzmir'den Mehmet Tanrısever Beyin mektubunu okuduğum gibi.

Saygılar.. Abisi ÜMİT ESER...

mektup@serapeser.com

12 Ocak 2010 Salı

Ümit Eser ' den

Sanal dünyanın, gerçek dünyaya açılan penceresi olması için uğraş verdiğimiz Serap Eser adına açılmış olan anı sayfasına arkadaşlarınızı davet edin.

Eğlence, oyun, makara vs. için açılmış sayfalarda onbinlerce, yüzbinlerce üye mevcutken “elimizden kayıp giden bir can” anısına açılmış sayfanın maksimum üye sayısına ulaşmasına çaba vermekteyiz. Bu da sizlerin desteği ile mümkün.

http://www.facebook.com/group.php?gid=254761698641&ref=ts


Siz arkadaşlarınızı davet edin ki serap unutulmasın.
Siz arkadaşlarınızı davet edin ki yarın siz de serap gibi yanmayın.
Siz arkadaşlarınızı davet edin ki sizin, anne babanızın veya kardeşinizin de böyle bir durumla karşılaşabileceği her zaman aklınızın bir köşesinde kalsın.
Siz arkadaşlarınızı davet edin ki serap gibi ışığınız sönmesin.

Şunu unutmayın. Hayatınız o kadar ucuz ki ! Canı sıkılan, macera arayan kişilerin canınıza kastının cezası, mevcut kanunlar yüzünden o kadar az ki ..

Sizler adına biz bu davalarla uğraşacağız. Bu davalar da yıllarca sürecek. Bu uzun süreçte başka Serap'ların, Ayşe'lerin, Fatma'ların, Zehra'ların canının değerinin üç kuruşa indirgenmemesi için uğraşacağız.

"Ölümün şekli şemali o kadar değişti ki nerede can vereceğinizin kararı artık başka ellere geçti."

"Siz siz olun evden çıkarken sevdiklerinize doya doya sarılıp sevgiyle öpün. Çünkü akşam evinize dönememe ihtmaliniz her zamankinden daha fazla"

Abisi Ümit Eser.

10 Ocak 2010 Pazar

Selçuk Eser'den...

hayalden öte serap, seraptan öte melekmiş meğer...
hani bir serap vardı
daha 17 yaşındaydı
öğrenciydi
hayalleri vardı
çokta büyük şeylerin hayalini kurmuyordu aslında
kendi gibi ufacık tefecikti hayalleri
o kısacık yaşamındaki tek suçu evine iettt otobusuyle dönmekti aslında
ama nerden bilebilirdiki
o kapkaranlık caddeyi az sonra kendisinin aydınlatacağını
yanarak babasının kollarına düşeceğini
hatırladınız mı
hani ambulansın içinden kafasını kaldırmış annesine
- anne bana ne oldu böyle diye korkuyla bakan gözlerini

daha mezarının başındaki 17 tane beyaz karanfil duruyorken hala
yoksa unuttunuz mu o kızcağızı

gideli tam bir ay oldu
bir ayda annesi sadece bir defa gidebildi kızının mezarının başına
sadece bir defa toprağına dokunabildi
ama giremedi bir türlü evine
kızının çiçekli elbisesini almak için bile
17 yıllık evine giremedi

unutmayın serapımızı
17 yaşındaki serapımızı öldürenler
17 yaşında oldukları için
"etkin pişman" oldukları için
17 gün sonra çıkmasınlar diye
unutmayın serapımızı

cami avlusundan yemenisiyle uğurlandığından beri
ambulansın içinden annesine değil sizlere baktığını unutmayın...


abisi olarak facebookta açmış olduğumuz sayfasının linkini yayınlamanızı istiyorum

http://www.facebook.com/?ref=home#/group.php?gid=254761698641&ref=ts

kimse unutmasın kardeşimi kimse birdaha böyle bir olay yaşamasın diye ne kadar çok gündemde tutarsak o kadar iyi olacağının düşünüyorum
abisi selçuk eser

8 Ocak 2010 Cuma

Bir Molotof Kokteyli Hikayesi / Cennet'in Kızı Serap

Aşağıda okuyacağınız yazıyı Özkan KÖSE isimli beyefendi sitede yayınlamam için mail atmış.
..................................................................

Genç bir kız Demokrasi şehidi oldu.
Demokrasi cellatları tarafından..
Gülmediğinde öleceğini düşünen genç bir kızı gülüşleri ile birlikte yaktılar..
Düşündüm de bir an kaç çeşit şehidimiz var bizim!!
***

Sabahları güneş ışığına bakarak iç geçiren bir peri kızının..
İç geçirerek utancından kızaran bir namus..
Sahtekarlıkla tanışmamış bir beyaz yürek..
Namus timsali otobüslerde saf bekleyen bir fani..
Serap’ın elleri yakanızdadır haberiniz olsun ‘Açılım Hastaları..!’
***

Bizim ülkemizde değeri olması için insanın sadece ölmesi yetmiyor artık..Önce şehit olmanız gerekir..
Bizim ülkemizde demokrasiyi savunan insanların savunma mekanizmaları çökmüş durumda.Önce insan olmamanız gerekir sizi savunmaları için..
Terörün yeni perdesi bizim ülkemizde gençler üzerinden sahneleniyor..Adı Bir Garip Demokrasi...Oyun alanı Türkiye’nin her yanı..
Serap’a abla diyen küçük çocuklara bir işarettir..Dikkat edin kendinize..17 yaşına geldiğinizde artık ölüm peşinizde olacak...
Bizim ülkemizde hayatı aklayan insanların yerini demokrasinin arkasına gizlenerek hayatı kirleten insanlar almaya başladı..Bu da bir açılım...
***

Aydede’ye sorduk teröristleri..

Sorun terörde değil akıllarınızda..Terörü kim yarattı ise onlara sorun nasıl biteceğini.Hem çok uzakta değiller dedi.
***

Kendi vatandaşını öldürene madalya veren tek ülke miyiz.Sorup durmaya başladım kendime...
Zamanında arkasından söylenmedik söz bırakmadığımız teröristleri neredeyse kırmızı halılarla karşılayacağız..
Ya teslim olmayanlar..Onların onur plaketleri hazır..
Serap mı..Onun vicdanı rahat..
***


Otobüslere molotof kokteyli atarak insanlık haklarını savunan insanların insan öldürmelerini doğal karşılayan bir toplum düzenini Serap’ın mezarının başında görmek istemiyoruz.!!Görürsek biz de düzenimizi bozarız haberiniz olsun.

Özkan KÖSE