26 Aralık 2009 Cumartesi

Sözlük yazarlarının Serap Eser için yazdıkları

artık yok aramızda... belki kurtuldu bu dünyanın türlü gamlarından, rahata erdi, huzur buldu... artık kimseye verecek bir hesabı, çekecek tasası, yükleneceği endişesi yok...

ama bizler buradayız... onun ölümüyle bir kere daha uyarılmış ama ayılmamış olarak... insanlığımız gereği hıncımıza mağlup, nefretimizle başbaşa, anlamsızlık seyelanı karşısında çaresiz olarak... sevgisizliğin, anlayışsızlığın, kavgalılığın failleri ve yücelticileri olarak... mutlulukları her an alt-üst olmaya mahkum, hep üzülecek bir şeylerle yaşamakla kayıtlı, kusurlarından başka sığınağı bulunmayan zavallılar olarak...

ölümden daha iç yakan, daha gönül parçalayan ne var ki... ve insanlar ondan ibret çıkartamıyorlar, hayatlarını onun karşısında gözden geçirmiyorlarsa başka neden ders çıkarabilirler, neyi idrak edebilirler ki...

o yok aramızda artık... nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun, allah onu tüm korktuklarından emin kılsın... ama biz buradayız... hem de onun ölümüyle kendi yoksulluğumuz ve yoksunluğumuzu bir kere daha derinden hissederek... hayatta vefa namına bir şeyin olmadığını, bu hayatın ne denli eğreti olduğunu bir kere hissedip hüzünlenerek... ağlamazsan bari gülmekten utan deyişini bir kere daha hatırlayarak...

(Eksi Sözlük - drkosmos, 07.12.2009 16:05)
.....................................................................................

adına bilmem kaç tane şair tarafından şiir yazılmayacaktır. haftalarca haberinin de yayınlanacağını sanmıyorum. neden mi? bunun yanıtı çok basit, çünkü o terör örgütü gösterilerinden birinde polis taşlamadı. elindeki molotofu gelene geçene sallamadı. türk bayrağı yakmadı. o gösterilerde aslan kesilip, terör estirirken, polisin eline düşünce "terör örgütü tarafından kullanılan 17 yaşındaki çocuk" tribine girmedi.

dediğim gibi, adına şiir yazılmayı bırakın yarın çoğumuz tarafından unutulacaktır bile. ama 3-5 kişi bile olsa, seni hatırlayan, seni unutmayacak olan kişiler olacaktır. sen rahat uyu serap.

(Eksi Sözlük - dead and broken, 07.12.2009)
.....................................................................................

sözde solcu, faşistin önde gideni, terörist bebek katilleri tarafından hayatı elinden alınmış "insanımız".

terör örgütü sempatizanları demiyorum, teröristler; bu teröristlerin hedefi nedir?
hani o fırtına solcuların, "sol" kavramının adını kirleten pkk sempatizanlarının, ülke bütünlüğünü hoplatanların deyimiyle "barış ve özgürlük" için; (güya) zulüme dur demek için silaha sarılan bebek katilleri, bu insan müsveddeleri gencecik masum bir insanı öldürürken ortada yoklar.

bu eyleme tepki veren bizler faşist oluruz onların gözünde, ancak bir etnik kimliği göz önünde bulundurarak insan öldürmeye çalışanlar özgürlükçü olur, solcunun bayrak taşıyanı olur. hatta bazılarının gözünde terörist bile olmaz, beyinsiz insancıklar onlara gerilla derler.

eğer benim ülkemde, teröristler ve yandaşları "kan dökülecekse dökeriz" diyebiliyor, bunun yanında teröristler jet hızıyla salınıyor; bunun yanında sınırda canını arka plana atarak vatanı savunan subaylar görevinden alınıp hapse atılıyorsa, vatandaş tek başına kalmış demektir.
(İtü Sözlük hashus1099, 07.12.2009)
.....................................................................................

kız kardeşimle aynı yaştaydı. özlediğim bir an önce görmek istediğim kız kardeşimle. kimbilir belki onunda bir abisi vardır. uzaklarda üniversitede de okuyan ya da okuyacak. bir gün mommoyu izler. ve kesinlikle dayanamayıp salonu terk eder. neden mi? benimde kız kardeşim var. uzakta. filmden sonra onun sesini duyacağım için çok fazla ağlamadım. filmin ortasında çıkıp telefon etmedim çünkü birazdan film bitecekti ve ben kardeşimin sesini duyabilecektim. peki serapın annesi, babası, abisi, kardeşi onlar ne yapacak. ne ile teselli bulacaklar. ne zaman teselli bulacaklar. ve serap, hiç tanımadığım serap şimdi benim kardeşim gibi. akranlar. aynı şeyleri seviyorlardı muhtemelen, aynı diziler, aynı şarkıcılar. ama serap bir daha hiç bir zaman o sevdiği şeyleri bir daha yapamayacak. bir daha sesini duyuramayacak. yanıklar, çektiği acılar, çığlıkları, (yanığın acısını bilirim çünkü kollarımı komple yakmıştım) hayalleri, sınav notları, sevgileri, dinlemediği şarkılar ve gökkuşağı ve yıldızlar miras kalacak ondan bize. gözlerini kapatıp daldığı o derin ve kısa uykudan.

ne yani serap şimdi şehit değil mi? kim söyleyebilir onun şehit olmadığını ve kim, nasıl inandırabilir bunun aksine beni. ve nasıl becerir bunu. ve bu ülkenin başbakanı, bakanı, seçmeni, seçileni nasıl gider serapın ailesinin yanına. bir iki sene sonra nasıl oy ister. nasıl diyebilir beni seç diye. ve hangi yüzle bırakır kömür torbalarını. erzak torbalarını.

ne yani serapın hesabı sorulmayacak mı? çıkmayacak mı bir tane devletini, halkını ve insanlığı seven bi tane hakim, savcı. araştırıp katili, azmedtiricisi kim diye ortaya çıkarmayacak mı? eğer çıkmazsa, eğer bu da yapanın yanına kar kalırsa. daha ne gerek var bu ülkede yaşamaya. insanlar kendine türk diyen insanlar, kendine kürt diyen, laz diyen, çerkez diyen, alman diyen, japon diyen insanlar daha nasıl yaşayacak bu ülkede. hangi yüzle yaşayacaklar. serapın hesabı sorulmayacak mı? belki bu dünyada değil ama sorulacak bir yer vardır umarım.
(itü sözlük ortrek, 07.12.2009)
.....................................................................................

bu ülke yoktan yere hayatını kaybeden bilmem kaçıncı kişidir.

yoktan yere 17 yaşında bi kız ölümlerin en acı verenini yaşayarak gidiyor buralardan.

barış mı sağlanacak böyle?
yeni bi düzen mi gelecek?
birbirimizi daha mı çok seveceğiz?
daha mı eşit davranacağız birbirimize?

on yedi yaşında, otobüse binmiş biri yok sayıldığı bu topraklardan uzaklara gitti.
yoktan yere.

o yoktu zaten. ırkı, statüsü falan filan. hiç önemli değil. o yoktu. hepimiz onun gibiyiz aslında. yokuz.
ne hayatlarımızın önemi var, ne sevgimizin, düşüncemizin, eğitimimizin.

biz yokuz.

birileri var.
savaşçılık oynuyorlar gibi.

onlar oynuyor. güç onlarda. satranç gibi biri piyonu ileri alıyor biri ata l yaptırıyor. hamleleşiyorlar. biz ölüyoruz.

biz acı çekiyoruz. biz kaybediyoruz. biz eziliyoruz.

onlar ölmüyor. seraplar ölüyor. mehmetler, aliler, ayşeler.
biz ölüyorüz.

birileri ülke kurtarmaktan bahsediyor. birileri öldürerek kendilerini kurtarmaya çalışıyor.

biz ölüyoruz. ölüyoruz lan. yanıyoruz, parçalanıyoruz, hırpalanıyoruz, eziliyoruz, yok sayılıyoruz.

gururlandırıcı sözlerle bizi övdüklerini sanmayın. biz sadece ölüyoruz.

kim haklı, kim haksız.
öldükten sonra hiçbir şeyin önemi yok.

toprak parçası önemli değil, sadece insan önemli olan.

ama yok sayılıyoruz.

ve sonra küfrediyoruz;

geçin bunları anam babam, geçin gitsin.

kim kime karşı savaşıyor? bizi kim öldürüyor? neden ölüyoruz? neden yokuz? neden hayatımızın önemi yok?

pkk olmasa rahata mı erecektik sanıyorsunuz?

biz neden düşman yaratmaya çalışıyoruz sürekli?

biz neden huzurla yaşayamıyoruz? neden sevmiyoruz birbirimizi? neden sürekli birbirimizden nefret etmeye çalışıyoruz? neden bize her farklı gelen kötü?

neden 'barış' getirmeye çalıştığını söyleyenler bizi öldürüyor?

neden bizi kimse önemsemiyor? ne devlet, ne asker, ne halk, ne komşu neden biz önemsenmiyoruz ve yoktan yere, aniden kayboluyoruz?

kahrolsun ahlak düzenimiz, kahrolsun erdem anlayışımız, kahrolsun düşüncelerimiz, kahrolsun 'büyük' saydıklarımız, kahrolsun sistemimiz, kahrolsun bize bunları yaşatanlar.

madem biz kahroluyoruz, herkes kahrolsun. her şey kahrolsun.

kutsal saydıklarımız kahrolsun.

'serap, kardeşim! umarım bir gün varoluruz. senin içinde bir taş atarım o zaman denize. tabii o gün ben olursam ve de deniz olursa'
(itü sözlük - belki de bunlar yanılsama lan, 08.12.2009)

23 Aralık 2009 Çarşamba

Serap Eser


Serap 17 yaşındaydı. Öldü. Yok artık.

Onu yaktılar.

Serap'ı 8 Kasım 2009 günü iett otobüsünden inerken üzerine molotof kokteyli atarak yaktılar.

Serap 28 gün yaşamak için savaştı. Ağabeyine yılbaşına kadar hasteneden çıkacağını söylüyordu. Çıkamadı.

Serap Eser, terör örgütü pkk'nın ne ilk ne de son kurbanı. PKK terörünün alçakça katlettiği küçücük bir yürek.

Ben Serap'ı veya ailesini tanımıyorum. Bu web sayfasını hazırlamamın tek bir nedeni var. UNUTTURMAMAK.

Serap'ı yakanlara yol verenler, sözde demokratik eylem adı altında bırakın araçları, dükkanları, kamu binalarını, artık 17 yaşında çocukları yakanlar, yarın adalet önünde hesap vermemek için sözde barışlarından söz ettiğinde hatırlayın Serap Eser'i..

Serap Eser için ben kendi adıma ne yapabilirim diye düşündüğümde aklıma bu web sitesi geldi. İlk etapta Serap için yazmak istediklerinizi aşağıdan ekleyebilirsiniz.

Yazacaklarınızı her yaştan, insanın belki çocukların da okuyacağını göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum. Bu hassasiyet çerçevesinde küfür, hakaret vb yazıların bu üzüntüye yakışmayacağı aşikar.

Hiç tanımadığınız ama yerinde sizinde yanabileceğiniz bir masuma mektuplar gibi belki.

O otobüste yanan bu ülkenin yarını olan gencecik bir insandı. Yandıktan sonra bile sınavlarından bahsediyordu. Yarınlarımız yanıyor. Serap Eser'in başına gelenler bu yüzden çok önemli.